Vitoria, Francisco de

1483-1546 yılları arasında yaşamış İspanyol ilahiyatçı, hukukçu ve filozof.

Yaşamı. İspanya’nın Burgos şehrinde doğan ve Dominiken tarikatına katılan Vitoria, eğitimdeki başarılarıyla Paris’e gönderilir. 14 yıl kaldığı ve hem öğrencilik hem hocalık yaptığı Paris’te nominalistlerle ve hümanistlerle tanışır, Aquinas’ın Summa Theologica’sını teoloji müfredatına sokmayı başaran Pierre Crockaert’ın öğrencisi olur ve Aquinas’ın Secunda Secundae’sinin yayına hazırlanmasında hocasına yardım eder. İspanya’ya döndükten birkaç yıl sonra, 20 yıl boyunca ders vereceği Salamanca Üniversitesi’nin teoloji kürsüsüne atanır. Salamanca Doğal Hukuk Okulu’nun kurucusu kabul edilir, ömrünü ders vermeye adar ve yaşamı boyunca kendi adına yazılı bir eser yayınlamaz, düşünceleriyse ders notlarının öğrencileri tarafından derlenmesiyle okuyucuya ulaşır.

Düşüncesi. Aquinas’ı teoloji müfredatına sokan ve “yenilenen Tommasoculuk” veya “ikinci skolastizm” akımının en ünlü temsilcilerinden biri kabul edilen düşünür, vahiy ile aklı birbirinden ayırarak akla belirli bir özerklik tanımayı amaçlayan Aquinas’ı örnek alır ve hakikati bütün insanların sahip oldukları doğal akla dayanarak çözümlemeye çalışır. Doğal hukuka gönderme yapan bu arayışta, Vitoria, Aquinas’ın dörtlü yasa ayrımını benimseyecek ve evrendeki her şeyi yöneten Tanrısal aklı ezeli/ebedi yasa, ezeli/ebedi yasanın insan aklı tarafından kavranmasını doğal yasa, insanın ortak yararını temel alan düzenlemeleri insani yasa, vahye ilişkin hakikati ise ilahi yasa olarak adlandıracaktır.

Aquinasçı yaklaşımın en pratik sonuçlarından biri, fatihlerin Yeni Dünya’daki katliamlarının “kanını dondurduğunu” söyleyen ve “teolojiyi yeryüzüne indirerek” derslerini bu güncel meseleye ayıran Vitoria’nın fethi meşrulaştıran evrensel hâkimiyet iddialarına karşı doğal hukuka dayanması olacaktır. Bir yerli hakları savunucusu veya uluslararası hukuk düşüncesinin kurucusu sayılan düşünür dünyanın yalnızca Hristiyanlıkla özdeşleştirilemeyeceğini ileri sürecek, doğal yasanın bütün insanlar arasında dostluk ve barışı amaçlayan bir bağ kurduğunu iddia edecek, yerlilerin tıpkı İspanyollar kadar akıl sahibi olduklarını söyleyecek ve farklı siyasi bütünlerin özerkliğini savunacaktır. Böyle bir savunuda Aquinasçı siyasi iktidar anlayışı yine kendisine yol gösterecek, Vitoria, Aquinas’a benzer bir biçimde siyasi iktidarın Tanrı’dan geldiğini, ama yöneticiye insanlar aracılığıyla (A Deo per populum) verildiğini söyleyecek ve yönetimin tayininde insan iradesine yaptığı vurguyla modern insanı haklarıyla birlikte düşünmeye başladığını gösterecektir. 

Vitoria insanların siyasi/bireysel özerkliklerini savunurken, akla sahip bütün insanların kendi bedenleri ve eylemleri üzerinde hâkimiyete sahip olduklarını iddia eder ve bu yüzden, klasik doğal hukukçu üstadı Aquinas’ı da aşacak bir biçimde bir bireysel/doğal hak savunucusu kabul edilir. Ona göre, akıldan kaynaklanan özgür iradesini kullanma yetisi insanın kendi eylemlerinin efendisi/sahibi/hâkimi olması anlamına gelir. Tanrı’nın sureti olan her insan akla sahip olmasıyla özgür doğar ve özgür yaşar; o halde, “diğer insanlar için tartışılmaz olan şeyleri doğru bir şekilde kavrayan”, yani akıllarıyla kendi kendilerinin efendisi/sahibi/hâkimi olan Amerika yerlilerinin kendi kendilerini yönetme ya da mülkiyet gibi doğal hakları günahkarlık ya da inançsızlık gibi sebeplerle ellerinden alınamaz. Fakat bu iddialar İspanyolların hiçbir şekilde Yeni Dünya’da bulunamayacakları anlamına gelmez, çünkü bazı araştırmacılar tarafından sömürgeciliğin fikir babalarından biri olarak kabul edilmesine yol açacak özgün iletişim hakkı kuramı uyarınca, Vitoria “insanın insanın kurdu değil, yalnızca bir insan” olduğunu söyleyecek, bu yüzden insanlar arası dostluğa dayanan karşılıklı iletişimin doğal yasanın bir yansıması olduğunu ileri sürecek ve tam da bu nedenle, İspanyollar dahil bütün insanların herhangi bir sınırlama olmaksızın istedikleri yere seyahat edip yerleşebileceklerini, ticaret yapabileceklerini ve kendi inançlarını zor kullanmadan yayabileceklerini iddia edecektir.

KAYNAKÇA

Akal, Cemal Bâli. Modern Düşüncenin Doğuşu: İspanyol Altın Çağı, Dost Kitabevi Yayınları, Ankara, 2005

Akal, Cemal Bâli. Hukuk Nedir?, İstanbul: Zoe Kitap, 2019

Browden, Brett. “The Colonial Origins of International Law, European Expansion and the Classical Standard of Civilization”, Journal of the History of International Law, 7: 1, 1-23, 2005

Hernández, Ramón. The Internalization of Francisco de Vitoria and Domingo de Soto, Fordham International Law Journal, Sayı 15, Cilt 4, 1991.

Muratoğlu, Cansu. Modernitenin Sonunda, yeniden Vitoria’yla (Cemal Bâli Akal ile birlikte), Dost Kitabevi Yayınları, Ankara, 2017.

Muratoğlu, Cansu. “Sunuş: Eskinin ve Yeninin Karşılaştığı Yerde Vitoria”, Vitoria, Dersler içinde, Dost Kitabevi Yayınları, Ankara, 2017.

Nys, Ernst. “Introduction”, De Indis et Iure Belli Relectiones, W. S. Hein & Co, 1995

Vitoria. “Miguel de Arcos’a Mektup”, 1534, Vitoria, Political Writings içinde, der. Anthony Pagden & Jeremy Lawrence, Cambridge: Cambridge University Press, 1990.

Vitoria. “Yeni Keşfedilen Yerliler Üzerine İlk Ders”, Dersler içinde Ankara: Dost Kitabevi Yayınları, 2017.

Yazar : Cansu Muratoğlu (İstanbul Bilgi Üniversitesi)