Suárez, Francisco
1548-1617 yılları arasında yaşamış İspanyol Cizvit filozof.
Yaşamı. Suárez, Granada’da doğar ve 13 yaşında hukuk eğitimi almak üzere Salamanca Üniversitesi’ne gönderilir. Üniversite’ye girdiğinde “akılsız” olduğu düşünülen, eğitimini tamamladığında ise “parlak zeka”sıyla ün yapacak bir Cizvit olan düşünür, Segovia, Avila, Valladolid, Roma, Alcalá ve Salamanca’da felsefe dersleri verdikten sonra, 20 yıl boyunca görev yapacağı Coimbra Üniversitesi’ne atanacak, de Legibus ile dönemin İngiltere Kralı I. James’in Papalık karşıtı savına karşı çıkmak için yazdığı Defensio Fidei isimli eserleriyle ünlenecek ve “yenilenen Tommasoculuk” veya “İkinci Skolastizm” olarak adlandırılan akımın en bilinen isimlerinden biri olacaktır.
Düşüncesi. Suárez’in, Salamanca Doğal Hukuk Okulu’na dahil edilmesi gereken Tommasocu bir “ikinci skolastik” olduğu söylenir; çünkü tıpkı Aristoteles, Aquino ve Vitoria gibi, Suárez de insanın doğal olarak ortak yaşama yönelen “siyasi/toplumsal” bir hayvan olduğunu söyler ve siyasi iktidarın doğal zorunluluklardan kaynaklandığını iddia eder. Fakat bu bilinen iddiayı Aquinas-Vitoria düşüncesinde açıkça bulunmayan bir yenilik takip eder ve Hobbes ile Rousseau’nun öncüsü kabul edilebilecek bir karşı söylemle Suárez, klasik doğal hukukçu görüşe aykırı olduğu söylenebilecek olan modern bir sözleşme kuramı geliştirir. Bu kurama göre, görünüşte halen Tanrısal kökenli olduğu söylenen siyasi iktidar, temelde Tanrı’yı devre dışı bırakacak bir şekilde insanların özgür iradelerinden oluşan açık ya da zımni bir sosyal sözleşmeyle kurulur; dolayısıyla, kaynağı doğal/Tanrısal olan siyasi iktidarın temsili, biçimi ve sınırları oldukça modern bir biçimde, bireysel/özerk insan iradesi tarafından belirlenir. Varsayımsal ve a priori bir demokrasiyi düşündürecek biçimde, Suárez insanların ikili bir sözleşmeyle önce siyasi toplumu, sonra da farklı yönetim biçimlerini içerebilecek olan siyasi kurumları belirleyeceklerini söyleyecek, ortak ve üstün bir kamusal güce gönüllü olarak boyun eğilmesiyle ortaya çıkan siyasi/hukuki kişiliği bu kişiliğin kurgusallığını hatırlatacak bir biçimde “mistik siyasi beden” olarak adlandıracak ve Aquinascı-Vitoriacı çizgiyi modern bir sözleşme düşüncesiyle donatacaktır.
Yine oldukça modern olduğu söylenebilecek bir şekilde, Suárez sosyal sözleşmenin Hıristiyan inancından bağımsız bir biçimde inançlı inançsız bütün insan toplulukları tarafından özerk bir biçimde yapılabileceğini iddia edecek, dini kanaatlerle ilgili meseleleri dünyevi alandan dışlamaya çalışarak siyasi iktidarın yalnızca dünyevi ortak yararla ilgilenmesi gerektiğini söyleyecek ve gerektiğinde, dünyevi ortak yarar adına doğal hukukun evrensel ilkelerinden vazgeçilebileceğini iddia edecektir. Siyasi topluluğun dünyevi yararını doğal hukukun evrensel ilkelerinin üzerinde gören böyle bir iddia, düşünürü Aquinas-Vitoria çizgisinden uzaklaştırıp Hobbes’a yakınlaştıracak ve onu modern egemenlik düşüncesinin ilk savunucularından biri haline getirecektir.
İkili bir yetkilendirmeye dayanan Suárezci sosyal sözleşme kuramı uyarınca, siyasi bütünü kuran insanlar bu kamusal gücü aristokratik, monarşik, cumhuriyetçi ya da karma biçimlerde kullandırılabilirler. Suárez, siyasi bütünün birliğine en uygun yönetim biçiminin monarşi olduğunu söyler; ama onun monarşisi, egemenliğin hiçbir bireyin tekelinde olamayacağını, dolayısıyla monarkın bile ortak yararın ifadesi olan yasalarla sınırlanması gerektiğini iddia eden ve kamusal gücün sahipleri değil, hizmetlileri olduklarını unutup bu yasal sınırlara uymayan monarklara karşı toplumun direnme hakkına gönderme yapan modern bir monarşidir. Egemenliğin en önemli işlevlerinden olan yasa yapma yetkisinin bütün özgür yurttaşlara ait olduğunu ve mevcudiyetleri bu özgür yurttaşların rızasına/temsiline dayanan yöneticilerin bu rızadan/temsilden sapma durumlarının sorumluluğunu taşımaları gerektiğini iddia eden böyle bir modern düşüncenin sonucu, Suárez’in direnme hakkını savunan kitaplarının İngiltere ve Fransa gibi monarşilerde yakılması olacaktır. Direnme hakkı yanında, düşünür Papalığın desteğiyle yazdığı Defensio Fidei adlı yapıtında yine hem yetkisini doğrudan doğruya Tanrı’dan aldığını iddia eden İngiltere Kralı I. James’e karşı çıkacak hem de Papalığın gücünü sınırlamaya çalışacak ve dünyevi egemenlik hakkının doğrudan doğruya ne Papalığa ne de yalnızca krallara dayandığını söyleyerek, modern egemenlik ilkesine ve bu ilkenin temelindeki ortak rızaya göndermede bulunacaktır.
KAYNAKÇA
Akal, Cemal Bâli Modern Düşüncenin Doğuşu, İspanyol Altın Çağı, Ankara: Dost Kitabevi Yayınları, 2005
Serra, Antonio Truyol y. Historia de la filosofía del derecho y del estado 2, Del Renacimiento a Kant, Madrid: Alianza Editorial, 1988
Shields, Christopher & Schwartz, Daniel "Francisco Suárez", The Stanford Encyclopedia of Philosophy, 2019, der. Edward N. Zalta, URL: https://plato.stanford.edu/archives/win2019/entries/suarez/
Yazar : Cansu MURATOĞLU (İstanbul Bilgi Üniversitesi)