özsel iyi
[Alm. an sich gut, innerer Wert ] [Fr. bien intrinsèque, valeur intrinsèque ] [İng. intrinsic good, intrinsic value ]
Kendi uğruna olmayan, dışsal (İng. extrinsic) ya da türetilmiş olan (İng. derivative) iyi ya da değerden farklı olarak kendi uğruna olan (İng. for its own sake), özsel (İng. intrinsic) ya da türetilmiş olmayan (İng. nonderivative) iyi ya da değer.
Felsefenin erken döneminden itibaren felsefecilerin iyiler ya da değerler arasında bir ayrım yaptıkları görülebilir. İlk olarak Platon’un diyaloglarında görülebilen bu ayrım, Aristoteles’te daha net olarak ortaya konulur. O, kendisi uğruna (Es. Yun. kharin, heneka) arzulanan iyi ile kendisi uğruna arzulanmayan iyi arasında bir ayrım yapar ve sadece kendisi uğruna arzulanan, başka hiçbir şey için arzulanmayan ve her şeyin onun için arzulandığı bir nihai iyiden (Es. Yun. to ariston, to agathon) bahseder.
Felsefe tarihinin başlangıcından günümüze özsel iyiyle ilgili olarak filozofların yaptığı temel tartışmalardan biri, iyi olan şeylerden hangisinin ya da hangilerinin özsel iyi olduğudur. Epikuros, Bentham, J. S. Mill, Aristoteles, Spinoza gibi bazı felsefeciler özsel iyi olan tek bir şeyin olduğunu; Platon, G. E. Moore, W. D. Ross, F. Brentano, N. Hartmann ve M. Scheler gibi bazı felsefecilerse birden fazla özsel iyiye sahip olan şey olduğunu düşünmüştür. Birçok filozofun özsel iyi listesinde; hakikat, ahlaki iyilik, güzellik, estetik deneyim, bilgi, erdem, haz, sevgi, arkadaşlık, adalet, özgürlük, kendini gerçekleştirme gibi iyilerden iki ya da daha fazlası bulunur.
Özsel iyiyle ilgili filozofların yaptığı temel tartışmalardan bir diğeri “özsel iyi”nin nasıl tanımlanabileceğidir. Bu tartışmanın Moore’la gündeme geldiği söylenebilirse de, ondan önce de birçok felsefeci örtük olarak bir özsel iyi kavrayışına sahiptir. Felsefeciler çoğunlukla özsel iyiyi; geliştirilemez olma, kendisi için tercih edilme, kayıtsız şartsız iyi olma, kendisi için arzu edilir olma, özsel doğası nedeniyle iyi olma, tek başına var olabildiğinde bile iyi olma, bozulmaz olma ve var olması zorunlu olma gibi özelliklerle tanımlamaya çalışmışlardır. Bütün bu tanım ya da kavrayışların tek bir kavrama yönelik mi olduğu da tartışma konusudur. Christine Korsgaard, özsel niteliklerinden dolayı iyi olan şeyi “özsel iyi” (İng. “intrinsic good”) olarak, kendi uğruna amaçlanan şeyi ise “nihai iyi” (İng. “final good”) olarak adlandırarak bunları ayırmak gerektiğini iddia eder.
Özsel iyiyle ya da değerle ilgili diğer bir tartışma, hangi tür var olanların özsel iyiye ya da değere sahip olabileceğiyle, onun taşıyıcısı olabileceğiyle ilgilidir. Yaygın bir görüş, durumların (İng. state of affairs) özsel iyinin taşıyıcı olduğudur. Bu görüşe göre örneğin, hazzın özsel iyi olduğunu söylemek, birisinin haz alma durumunun özsel iyi olduğunu söylemektir. Diğer bir görüş özelliklerin (İng. properties) onun taşıyıcısı olduğunu ileri sürer. Bazı felsefecilerse, asıl iyinin taşıyıcısı olarak olguları (İng. facts) görür. Diğer bazı felsefeciler ise özsel iyiye sahip olabilecek birden farklı şey olabileceğini iddia eder ya da benimser. Örneğin Moore bazen tikel şeylerin, bazen tikel şeylerin (ya da onların niteliklerinin) farkındalığının, bazen tikel şeylerin varoluşlarının, bazen tikel şey türlerinin, bazen de tikel şey durumlarının özsel iyiye sahip olduğunu benimser görünür.
Özsel iyiyle ya da değerle ilgili diğer bir tartışma, eğer birden fazla özsel iyi varsa onların karşılaştırılabilir ya da kıyaslanabilir olup olmadıklarıyla ilgidir. Genel olarak değer bağlamında yapılan bu tartışmada yaygın görüş, iyiler arasında bir kıyaslamanın ya da karşılaştırmanın söz konusu olduğudur. Öte yandan bazı felsefeciler iyilerin ya da bazı iyilerin karşılaştırılamaz ya da birbiriyle kıyaslanamaz olduğunu ileri sürer.
Özsel iyi ya da değerle ilgili başka bir temel tartışma, bir şeyin iyiliğinin ya da değerinin nasıl hesaplanabileceğiyle ilgilidir. Bazı felsefecilere göre, bir şeyin iyiliği, onun parçalarının iyiliklerinin yalın ya da karmaşık bir şekilde toplamıyken, Moore, C. D. Broad gibi bazı felsefecilere göreyse bir şeyin iyiliği ya da değeri, onun parçalarının iyiliklerinin ya da değerlerinin toplamından fazlası ya da azı olabilir. Görüşü açıkça formüle etmiş ilk felsefeci Moore gibi görünmektedir. Moore, “organik birlikler ilkesi” (İng. “principle of organic unities”) adlı düşüncesiyle, bileşik bütünlerin özsel iyiliğinin belirlenmesi için kolay bir formül olmadığını iddia eder. Bu ilkeye göre bir bütünün değeri, onun parçalarının değerlerinin toplamıyla aynı değildir. Kendi başlarına az değeri olan durumlar, birleştiklerinde önemli bir değer oluşturabilirler. Özsel iyi bir parça, parçası olduğu bütünün değerini düşürebilir ya da kötü bir parça, parçası olduğu bütünün değerini yükseltebilir. Moore, organik birlik örneği olarak, güzel bir nesnenin farkındalığını vererek, farkındalığın ve nesnenin her birinin, eğer varsa, küçük bir özsel iyiye sahip olduğu halde bütünün büyük bir özsel iyiye sahip olduğunu belirtir.
Özsel iyiyle ilgili tartışmalardan bir diğeri, iyiler arasında bir geçişlilik olup olmadığıyla ilgilidir. Bu konuyla ilgili felsefe tarihinde uzun zaman boyunca üzerinde tartışılmadan kabul edilmiş görüşlerden biri, iyiler arasında bir geçişlilik olduğudur. Bu görüşe göre B, A’dan iyi, C de B’den iyi ise, C’nin A’dan iyi olması gerekir. Başka bir deyişle, özsel olarak iyi olanın, özsel olarak nötr olandan; özsel olarak nötr olanın da özsel olarak kötü olandan özsel olarak daha iyi olduğu görüşüdür. Öte yandan Roderick Chisholm ve Ernest Sosa “On the Logic of ‘Intrinsically Better’” [“‘Özsel Olarak Daha İyi’nin Mantığı Hakkında”] (1956) isimli makalelerinde böyle olmayabileceği düşüncesini dile getirmiştir.
KAYNAKÇA
Aristoteles. Nikomakhos’a Etik. Çeviren Saffet Babür. Ankara: BilgeSu, 10. basım, 2020.
Hurka, Thomas “Intrinsic Value”. Encyclopedia of Philosophy, c. 4, 2. Basım. Ed. Donald M. Borchert, 719-720. MI: Thomson Gale, 2006.
Feldman, Fred. “Hyperventilating About Intrinsic Value?” The Journal of Ethics 2 (1998): 339-354.
Korsgaard, C. M. “Two Distinctions in Goodness”. The Philosophical Review 92/2 (1983): 169-195.
Moore, G. E. Principia Ethica. Cambridge: Cambridge University Press, 2. Basım, 1922.
Zimmerman, Michael J. ve Ben Bradley. “Intrinsic vs. Extrinsic Value”. The Stanford Encyclopedia of Philosophy (Spring 2019 Edition), Edward N. Zalta (ed.), URL = <https://plato.stanford.edu/archives/spr2019/entries/value-intrinsic-extrinsic/>.
Rønnow-Rasmussen, Toni ve Zimmerman, Michael J. (ed.). Recent Work on Intrinsic Value. Dordrecht: Springer, 2005.
Yazar : Murad OMAY (İstanbul Üniversitesi)