kötülük problemi

[Alm. Problem des Bösen ] [Fr. problème du mal  ] [İng. problem of evil ]

1-(Genel tanımı) Evrende var olan kötülüklerin mutlak bilgiye, güce ve iyiliğe sahip olan bir Tanrı’nın varlığı ile nasıl bağdaştırılabileceği sorunundan hareketle gündeme gelen problem.

Dünyada insanların birbirlerine yaptıkları kötülükler kadar doğal afetlerin ve hastalıkların getirdiği kötülüklerin de var olduğu tartışılmaz bir gerçektir. Tanrı’nın cezasını hak etmeyen iyi insanların ya da küçük çocukların başına binlerce kötülük geldiği, kötülük yapan çoğu insanınsa cezasız kaldığı bu dünyanın kötü ya da adaletsiz bir düzene sahip olduğunu düşünmekte çelişki yoktur. Ancak tüm bunların varlığı kesin olduğuna göre Tanrı’nın varlığı şüpheli hale gelmektedir. Bu durumda da kötülüğün karşısında ya Tanrı’nın varlığından ya da Tanrı’nın karşısında kötülüğün varlığından vazgeçilmelidir.

2-(Antik Çağ’da) Epikuros’un değindiği bu problem, mükemmel bir Tanrı’nın kötülüklerle dolu bu dünyayı yaratmış olduğu fikrinin saçma olduğuna dikkat çeker. Epikuros, Tanrı ve kötülük arasındaki çelişkiden hareketle Tanrı’nın bu dünyanın nedeni olmadığını ifade eder.

3-(Ortaçağ Felsefesi’nde) Dünyada var olan kötülüklerin kaynağının Tanrı olmadığının kanıtlanması, Tanrı’nın varlığını garanti altına alma işlevine sahiptir. Olgusal olarak varlığı yadsınamayacak olan kötülüklerin salt bir yanılsama mı olduğu veya iyilik gibi belli bir amaca hizmet edip etmediği soruları kötülük problemi söz konusu olduğunda açıklanması gereken konulardır.  

4- (18. Yüzyılda) Bu problem David Hume tarafından mantıksal bir şekilde formüle edilmiş ve ateist bir argüman olarak ortaya konulmuştur (Dialogues Concerning Natural Religion, 1779). Kötülük problemini temel bir felsefi sorun haline getiren şey, kötülüğün her şeyi bilen, her şeye gücü yeten ve bütünüyle iyi olan bir Tanrı’nın varlığı ile nasıl bağdaşabileceği sorusudur.  Kötülük probleminin içerdiği mantıksal çelişki kabaca şöyle özetlenebilir:

  1. Tanrı vardır.
  2. Tanrı’nın her şeye gücü yeter.
  3. Tanrı bütünüyle iyidir.
  4. Tanrı her şeyi bilir.
  5. Kötülük vardır.

(1)’den (4)’e kadar olan kabuller her teistin kabul ettiği varsayımlardır. Ancak bir teist için dünyadaki kötülüğün varlığı da açıktır. Yine de mantıksal açıdan bu kabuller içinde büyük bir tutarsızlık bulunmaktadır. Tanrı’nın kötülüğü önlemek istediği fakat yapamadığı düşünülürse, onun gücünün mutlak olmadığı söylenmek durumundadır. Tanrı’nın kötülüğü önlemeye gücünün yettiği fakat önlemek istemediği düşünülürse, onun bütünüyle iyi olduğunu kabul etmek mümkün değildir. Hem kötülüğü önlemek istediği hem de gücünün buna yettiği düşünülürse bu kez de Tanrı’nın söz konusu kötülükten haberi olmadığı düşünülmek zorunda kalınır.  Bu durumda Tanrı’nın her şeyi bilmediği sonucu çıkar. Kuşkusuz her şeye gücü yeten, her şeyi bilen ve bütünüyle iyi olan bir Tanrı’nın kötülüğün olmadığı bir dünya yaratabileceğini düşünmek de mümkündür. Bütün bu sorunlar Tanrı’nın varlığını kanıtlayan düşünürlerin çözüm getirmeleri gereken problemlerdir.

Kötülük problemi, kötülüklerin Tanrı’nın rakipsiz gücü, sınırsız bilgisi, karşılıksız sevgisi ile kötülüğe nasıl izin verdiği sorusu arasındaki gerilimden doğar. Hıristiyan filozoflar bu soruya cevap bulmadan Tanrı’nın varlığını bütünüyle kanıtlayamaz ve felsefelerinin geçerliliğini savunamazlar.

Kötülük problemini çözmek isteyen düşünürlerin soruna yaklaşımlarının getirisi olarak özgür irade ve kader gibi konulara da netlik getirmek zorunda kalmaları kaçınılmazdır. En nihayetinde kötülüğün Tanrı’dan kaynaklanmadığı gösterilebilirse, kötülük insan elinden çıkma bir gerçeklik olarak açıklanabilir. Ancak eğer insanın bütün eylemlerini önceden bilen bir Tanrı’nın, insan yaşamının başından sonuna kadar belirlediği bir kaderin varlığı kabul edilirse, insanın özgür iradesi problematik hale gelir ve yine kötülüğün varlığı açıklanmadan bırakılmış olur.

̶  Kötülük problemine yönelik çözüm denemeleri 

Yoksunluk teorisi: En yaygın kullanılanıdır. Aziz Augustinus’un ana temsilcisi olduğu bu düşünceye göre iyi ve kötünün karşıt iki düşünce olarak ele alınması, kötü olana da iyi olan kadar varlık yüklemektedir. Ancak Augustinus, kötünün ontolojik anlamda bir töz olmadığını iddia eder. Kötülük bir eksiklik olarak sadece olması gereken bir iyiliğin yokluğudur ve ayrı bir varoluşa sahip değildir. Bu bağlamda kötü, iyinin karşıtı değil, sadece onun eksikliğidir. Tıpkı hastalığın, sağlığın; karanlığın ise ışığın yokluğu olması gibi kötülük de iyiliğin yokluğudur.

  Augustinus kötülüğe getirdiği bu tanımla iki problemi çözer:

  1) Eğer kötülük var değilse, Tanrı ondan sorumlu tutulamayacaktır.

  2) Kötülüğü, iyiliğin yokluğu olarak tanımlamakla Tanrı’nın dünyaya egemenliği korunmuş olacaktır.

İnsan iradesi: Kötülük, Tanrı’nın iyilikten farklı derecelerde pay alacak şekilde bütünsel bir uyum içinde yarattığı varlık hiyerarşisindeki dengenin bozulmasıdır. Bu dengeyi bozan ise insan iradesi olarak karşımıza çıkar.

Sanatsal analoji: Kötülük problemine yönelik çözümler genel olarak bu dünyadaki kötülüğün, temelde iyiliğe katkı yapmak için var olduğuna yöneliktir. Sanatsal analojiye dayanan bu argümanlar tıpkı bir melodinin bütünsel yapısının armonik olmakla birlikte onu oluşturan notaların tek başlarına uyumsuz kalabilmesi gibi kötülüğün de evrenin bütünsel ahengine hizmet ettiğini varsayar.

Mümkün dünyaların en iyisi: Tanrı’nın iyiliği ile evrendeki kötülüğü uzlaştırma düşüncesiyle teodise fikrini geliştiren Leibniz, kötülüğün insan aklının sınırlı oluşu nedeniyle evrendeki bütünsel ahengin görülememesinden kaynaklandığını ifade eder. Kötülükler dünyanın işleyişinin bir parçasıdır. Evrene ilişkin bilgimizin artması, onun Tanrı tarafından mümkün dünyaların en iyisi olarak yaratıldığının kavranmasını sağlar.

KAYNAKÇA

Astley, Jeff & David Brown & Ann Loades. Evil Problems in Theology. Volume 2. New York: T&T Clark Ltd, 2003.

Augustinus. İtiraflar. Çeviren Çiğdem Dürüşken. İstanbul: Alfa Yayınclık, 2014.

Boethius. Felsefenin Tesellisi. Çeviren Çiğdem Dürüşken. İstanbul: Kabalcı Yayınevi, 2006.

Hume, David. “Doğal Din Üstüne Söyleşiler”. Din Üstüne içinde, 81-201. Çeviren Mete Tunçay. Ankara: İmge Kitabevi, 2019.

Peterson, Michael L. God and Evil an Introduction to the Issue. Oxford: Westview Press, 1998.

Okuma Önerisi

Leibniz, Gottfried Wilhelm. Teodise. Çeviren Hüseyin Batuhan. Ankara: Fol Yayınları, 2019.

Yazar : Zeynep Zafer ESENYEL (Düzce Üniversitesi)