Kopernik, Nikolas
[Lehçe. Mikolaj Kopernik ] [Alm. Nikolaus Kopernikus ] [İng. Nicolaus Copernicus ] [Fr. Nicolas Copernic ]
1473-1543 yılları arasında yaşamış, güneş-merkezli (heliosantrik) evren teorisini geliştiren Polonyalı gökbilimci.
Yaşamı. Tarihin en devrimsel dönemlerinden birinde yaşamış olan Kopernik, Polonya’nın Torun kentinde varlıklı bir ailede dünyaya geldi. Çocukken yetim kaldı ve nüfuzlu biri olan amcası tarafından büyütüldü. Hukuk okumak için Krakov Üniversitesi’ne, ardından 1497’de Bologna Üniversitesi’ne girdi. Burada muhtemelen bir “ay tutulması” izledi ve İtalya’da genç bir hukuk öğrencisiyken astronomiye ciddi bir ilgi duymaya başladı. Padova’da tıp eğitimi aldı ve 1503’te temelli olarak Polonya’ya döndü.
Yüksek astronomi bilgisi için resmi bir eğitim almayan Kopernik, bu alanda şahsi çalışmalarda bulundu. Polonya’da Frombork Katedrali’nde papaz olarak çalıştı. Kopernik’in evi de olan Katedral’in tepesini çevreleyen müstahkem duvarın kuzeybatı kulesi, korkunç ve ürkütücü bir yerdi, ancak aynı zamanda otuz yıl boyunca geceleri ona gökyüzünün açık bir manzarasını gözlemleme şansı da vermiştir. Ölünceye kadar astronomik gözlemlerini bu kuleden yapan Kopernik, aslında, bilim tarihindeki en büyük devrimlerden birini gerçekleştirmek gibi bir hedef gözetmiyordu. Bilakis, Batlamyus ve antiklere en yüksek ihtiramla hürmet eden muhafazakar, üst derece bir katedral memuruydu. Dolayısıyla, klasik Yunan gök mekaniğinin nihai olarak terk edilmesine kapı açacak olan bu adamın, akademik mesleğini Yunan geleneğinin yeniden yorumlanması ve pekiştirilmesine adamış olması ironiktir.
Gözlem ve görüşleri. Kopernik’in amacı, çeşitli astronomik araçlar kullanarak yaptığı kendi gözlemlerinin de, teorik çerçevesine tam olarak uyduğunu görmek suretiyle geleneksel evren modelinin tutarlılığını teyit etmekti. Ama başarısız oldu, çünkü gerçek Evren, Yunanlıların inandığı gibi inşa edilmemişti. Kökten farklı bir şekilde düşünmeye başlaması kısmen bu başarısızlıktan kaynaklandı. Kopernik, 1514’te Evren için Güneş-merkezli bir modeli titizlikle tasarlamıştı, ancak yayınlamak amacıyla yazmadığı bu çalışmayı, muhtemelen belirli sayıda meslektaşı görmüş ve üzerinde tartışmıştı.
Kopernik’in Güneş-merkezli sistemi, MÖ altıncı yüzyıldan beri astronomları rahatsız eden bir problem olan gezegenlerin geriye dönük hareketlerine nispeten basit bir çözüm sağladığı için avantajlıydı. Şimdiye kadar yalnızca antik Yunanlıların karmaşık iç içe küreler sistemiyle açıklanan sözkonusu problem özetle şuydu: Dünya’nın Güneş’in etrafında bir yılda, Mars’ın iki yılda, Jüpiter’in on iki yılda ve Satürn’ün neredeyse otuz yılda döndüğü düşünüldüğünde, Mars, Jüpiter ve Satürn’ün Güneş etrafındaki tam yörüngelerini tamamlarken daha hızlı hareket eden gezegenimizin bunları sırasıyla iki, on iki ve otuz kez yakalayacağı ve geride bırakıp yoluna devam edeceği açıkça görülür. Daha yavaş hareket eden bir gezegeni yakalar gibi göründüğümüzde, arka planda değişmeyen yıldızlara kıyasla bakıldığında o geriye doğru hareket ediyormuş izlenimi yaratır. Aynı gezegeni Güneş’in diğer tarafında gördüğümüzde ise ortaya çıkan görüş hattı etkisi, gezegenin aniden hızlandığı yanılsamasına neden olur ve bu ileri ya da geri belirgin atılımlar arasında da durağan görünür.
Gelgelelim Kopernik, Güneş’i, Evren’in merkezine koymasına rağmen, hatalı bir şekilde gezegenlerin yörüngelerinin mükemmel daire şeklinde olması gerektiği klasik varsayımına devam etti ve bu teorik varsayım gözlemsel verilerle tam olarak eşleşmiyordu.
Gerçekte Kopernik’in sistemi çeşitli sorunlarla karşı karşıyaydı. İlk olarak, Kopernik’in içinde yaşadığı çağ ne astronomik gözlem ne de genel insan deneyiminin Dünya’nın Güneş’in etrafında döndüğünü öneren herhangi bir görüşe yabancıydı. Genel kanı, Dünya’da dört element ve göklerde beşinci element varsayımına dayanan Aristoteles fiziğiydi. Bu yalnızca, Dünya Evren’in merkezindeyse ve çevreleyen küreler gök cisimlerini içeriyorsa anlamlıydı. Dünya’yı sıradan bir gezegen yapmak, Aristoteles fiziğinin reddedilmesini gerektirirdi. Ayrıca, Dünya gibi meteorolojik olaylar, salgın hastalıklar ve savaşlarla dolu geçici bir cismin nasıl olur da kusursuz ve bozulmaz bir cennetin parçası olabileceğini açıklamak gerekliydi. İkinci sorun, ağır cisimlerin neden hareket eden bir Dünya’ya düştüğünün yeni bir açıklamaya ihtiyaç duymasıydı ve böyle bir izahatı yoktu. Yeni fikrini dillendirmede sakınımlı davranan Kopernik’in elinde, Dünya’nın hareketinin ne fiziksel ne de matematiksel kanıtı yoktu. Gezegensel döngüleri açıklamış olsa bile, tüm sağduyu fiziğinin altını oyan bir teori önerdiği için Avrupa üniversitelerinin akademik alaylarından korktu. Bu nedenlerle fikirlerinin basılmasını istemeyen Kopernik’in, Güneş-merkezli teorisini içeren eseri De revolutionibus orbium coelestium (Göksel Kürelerin Devinimleri Üzerine), ölüm yılı olan 1543’e kadar yayınlanmadı. Bir efsaneye göre, başyapıtını ilk kez ölüm döşeğinde gördü. Bu doğru olsun ya da olmasın, teorisini yayınlamayı otuz yıl geciktirdiği ve yayınlanmasına rıza göstermesinin eski arkadaşı Piskopos Giese ve hevesli, genç Rheticus’un kendisini ikna etmesinden kaynaklandığı bir gerçektir.
Kopernik’in kitabının tartışmayı kışkırttığı kesin olsa da, içindeki fikirler geniş çapta kabul görmedi. Bunun başlıca nedeni, Güneş’in etrafında dönmekle kalmayıp, kendi ekseni etrafında da günde bir kez tam dönüş yapan bir Dünya fikrinin, hem sağduyuya hem de Aristotelesçi bilime hakaret olarak görülmesiydi. Ayrıca gözlemleme araçları da Kopernik’e yardımcı olmuyordu. Nitekim onun ölümünden yaklaşık iki yüzyıl sonra bile, Dünya’nın Güneş'in etrafında döndüğünü doğrudan gözlemle kanıtlamak hâlâ imkansızdı.
Okuma Önerisi: Thomas Kuhn: Kopernik Devrimi; Yavuz Unat: İlkçağlardan Günümüze Astronomi Tarihi
KAYNAKÇA
Chapman, Allan. Gods in the Sky: Astronomy from the Ancients to the Renaissance. Londra: Pan Macmillan, 2002.
Westman, Robert, S. “Nicolaus Copernicus”. Encylopædia Britannica. https://www.britannica.com/biography/Nicolaus-Copernicus. çevrimiçi 6 Temmuz 2021.
Koestler, Arthur. The Sleepwalkers: A History of Man’s Changing Vision of the Universe. Middlesex: Penguin Books, 1964.
Kuhn, Thomas. The Copernican Revolution. Londra: Harvard University Press, 2003
Yazar : Fatma DORE (Afyon Kocatepe Üniversitesi)