bilim

[Lat. scientia] [Alm. Wissenschaft] [Fr., İng. science]

1.(Genel olarak) Antikçağ’da bilim, bilgelik araştırması olan felsefe ile bir tutulmuş; Ortaçağ’da ise hakiki bilim olarak görülen felsefe ve tanrıbilim iç içe geçmiştir. Günümüzde bilimden ziyade bilimlerden söz edilmekte; bilim denildiğinde ilkin doğa bilimleri (natural sciences) akla gelmektedir; bilimsel bilgi ise olguların ya doğrudan deney ve gözlem yoluyla incelenmesi ya da deney ve gözlem yoluyla ulaşılan yasalardan türetilmesi olarak anlaşılmaktadır.

2.(Platon’da) Devlet diyaloğunda bilgiler sınıflandırılırken, bilimlerin bilgisine (teleute) hipotezler ya da varsayımlardan hareket ederek çıkarımsal düşünme (dianoia) yoluyla ulaşıldığı ifade edilir. Burada kastedilen bilimler aritmetik, geometri ve astronomidir. Platon bu bilimleri, ilkeleri (arkhe/arkhai) araştırmadıkları, varsayımlarla hareket ettikleri için kusurlu bulmaktadır. Platon’a göre hakikî bilim, ilkeleri arayan diyalektiktir. Platon’un diyalektiği Aristoteles’ten farklı olarak felsefeye karşılık gelir. Platon’a göre diyalektik, duyuların işin içine hiç karışmadığı, kavramdan kavrama giderek iyi ideasına ulaşmayı hedefleyen aklın bir etkinliğidir Diyalektikte akıl, varsayımları birer basamak, dayanak olarak alır ve bütün varsayımların üstünde yer alan bütünün ilkesi olan iyi ideasına yükselir. Diyalektik aynı zamanda soru sorma ve bir düşüncenin nedenini anlama ustalığıdır.

3.(Aristoteles’te) Aristoteles’e göre tüm bilimler kendi nesneleri ile ilgili ilkeleri araştırır. Bilimler teorik, pratik ve poetik olmak üzere üçe ayrılır. Temaşaya (theoria) dayalı teorik bilimler matematik disiplinler, fizik ve ilk/asıl felsefedir (prote philosophia). Siyaset, etik ve ekonomiden oluşan pratik bilimlerin konusu ise insan eylemleridir. Müzik, şiir gibi sanatlar ve mimarlıktan oluşan poetik bilimler ise yaratmaya ilişkindir. Aristoteles’e göre teorik bilimlerle elde edilen bilgi (episteme) diğer bilgilerden daha kesindir. Bilimlerin kesinliğini, konu ya da nesneleri belirler.  Teorik bilimler dışında kalan bilimler daha aşağı ya da değersiz değildir.

Platon’un aksine Aristoteles felsefeyi diyalektik kavramından ayırmıştır; episteme sözcüğünü ise “bilimsel bilgi”nin karşılığı olarak kullanmıştır. Episteme, bir şeyi sofistlerin yaptığı gibi ilineksel anlamda değil de saltık anlamda bilmek için bir nesnenin nedenini ve neden başka türlü olamayacağını bilmek demektir. Ona göre episteme ortaya koyan bilimler, teorik bilimlerin altında sıralanan, temel ilk ilkelerden tanıtlama/ispat (apodeiksis) yoluyla çıkarımda bulunan disiplinlerdir. Tanıtlama, diğer akıl yürütmelerden öncülleri bakımından ayrılan bir tür tasım yani tümdengelimdir. Tanıtlamanın öncülleri çelişmezlik ilkesi gibi ilk ilkelerdir (arkhe). Bu ilkelere ise tümevarım (epagoge) yoluyla ulaşılır. Metafizik’e göre bu ilkelere ulaşma yolu şu sırayı izler: Önce duyum gelir. Aynı nesneye ilişkin duyumlar anıyı; tekrar eden anılar ise bir deney olanağını ortaya çıkarır. Çok sayıdaki deneyim de ruhun us (nous) aracılığıyla nesnelerdeki tümel öğeyi tanımasını sağlar.

Günümüzde bilimsel bilgi, deneye ya da gözleme dayalı bir araştırma, inceleme sonucu ortaya konulan bir bilgi iken; Aristoteles’e göre bilimsel bilgiye ulaşmanın yolu, doğruluğundan emin olunan ilk ilkelerden hareketle yapılan tümdengelimlerdedir. Bu ilk ilkelere ise tümevarımla ulaşılır.

4.(Augustinus) Augustinus iki tür bilmeden söz eder: Dış dünyayı bilme yetimiz olan scientia ve sonsuz, değişmez hakikatlerin bilgisi olan sapientia. Antikçağda “bilim”den olduğundan başka türlü olamayanların bilgisi anlaşılmıştır. Ortaçağ’da olduğundan başka türlü olamayan, zorunlu tek varlık Tanrıdır. Sapientia da Tanrıya ilişkin olan hakiki bilimdir; duyulara dayanan scientia’dan üstündür.

5.(Roger Bacon) Ortaçağ’da bilme, hep kanıtlama (argumantatio) aracılığıyla gerçekleşmiştir. 13. Yüzyılda yaşamış olan Roger Bacon, kanıtlama karşısında ilk kez deneyimi (experientia) öne çıkarır. Bacon’a göre tümdengelim “kanıtlamayı safsatadan ayıramaz”; sadece deneyim akıl yürütmenin ortadan kaldıramadığı kuşkuları giderebilir. Bacon ile birlikte Antikçağ’da bilgi nesnesinin bir özelliği olarak görülen kesinlik, öznenin psişik bir özelliği olan emin olma ile yer değiştirmiştir. Bacon’ın deneyimi öne çıkarmasıyla kesin bilim, scientia experimentalis haline gelmiştir. Nominalistlerin bilimi kavramlar arası ilişkilerden kurtarmak istemeleri de bu geçişi hızlandırmıştır. Onlara göre bilim, boş sözlerden (flatus vocis) ibaret olan kavramlar ya da adlardan değil, teklerden hareket etmelidir. Teklerden hareket eden bilim de sapientia değil scientia’dır.

6.(17. Yüzyıl’da bilim) Francis Bacon, Novum Organum’da Aristotelesçi bilim anlayışını bilimin çocukluk dönemi olarak görmüştür. Bacon’a göre Aristotelesçi tasım, olgulara karşılık gelmeyen genel önermelerden hareket ettiği için, düşünme yöntemi olarak yanlıştır. Yapılması gereken öncelikle tümevarımla olgulara karşılık gelen önermelere ulaşmaktır. Bununla birlikte Aristoteles bilim görüşünde tümdengelim kadar tümevarıma da önemli bir yer vermiştir. Descartes, antikçağ filozoflarına benzer bir biçimde felsefeyi tüm varolanları açıklamayı sağlayacak bütünlüklü bir bilim olarak tanımlamıştır. Descartes’a göre felsefe, bir ağaca benzer. Bu ağacın kökleri metafizik (ya da ilk felsefe), gövdesi fizik ve dalları da diğer bilimler olan tıp, mekanik ve ahlaktır.  

7.(Günümüzde bilim) 19. Yüzyılda pozitivizmin ve sonrasında 20. Yüzyılda neopozitivizmin etkisiyle bilimsel bilgi, tek geçerli bilgi türü olarak kabul edilmiştir. Doğa bilimlerini adeta bilimlerin arketipi olarak gören bu geleneklere göre; sosyal bilimler de doğa bilimlerinin yöntemlerini kullandıkları ölçüde “bilim” sayılmıştır.

KAYNAKÇA:

Aristoteles. İkinci Çözümlemeler. Çeviren Ali Houshiary. Ankara: Dost Kitabevi Yayınları, 2005.

Aristoteles. Metafizik. Çeviren Gurur Sev. İstanbul: Pinhan Yayıncılık, 2015.

Crubbellier M.ve P. Pellegrin. Aristoteles: Filozof ve Bilme Meselesi. Çeviren Burag Garen Beşiktaşlıyan. İstanbul: Yapıkredi Yayınları, 2017.

Descartes, Rene. Felsefenin İlkeleri. Çev. Mesut Akın. İstanbul: Say Yayınları, 2018.

Grant, Edward. Ortaçağda Fizik Bilimleri. Çeviren Aykut Göker. Ankara: V Yayınları, 1986.

Furley, David. From Aristotle to Augustine. London: Routledge,1999.

Koyre, Alexander. Yeniçağ Biliminin Doğuşu. Çeviren Kurtuluş Dinçer. Ankara: Gündoğan Yayınevi, 1994.

Platon. Devlet. Çeviren Mehmet Ali Cimcoz. İstanbul: İş Bankası Kültür Yayınları, 2016.

Sarton, George. Antik Bilim ve Modern Uygarlık, Çeviren Melek Dosay- Remzi Demir. Ankara: Gündoğan Yayınları, 1995.

Ural, Şafak. Pozitivist Felsefe. İstanbul: Say Yayınları: 2006.

Yazar : Ezgi DEMİR ORALGÜL (Hacettepe Üniversitesi)