[Alm. Natur] [Fr., ing. nature] [Lat. natura] [Yun. physis] [es. t. tabiat]: 1- Her var olanın doğuşunda özünü kuran şey. 2- İnsanın koyduğu kuruluşlar, biçimlerle (kültür, sanat, teknik) karşıtlık içinde, kendi kendine oluşan, biçimlenen. 3- İnsanın karşısında olan, ona yabancı, bu yüzden de bilinm
YAZARINI BEKLEYEN MADDE....
[Alm. Naturwissenschaften] [Fr. sciences naturelles] [İng. natural sciences] [es. t. tabii ilimler, tabiat ilimleri]
YAZARINI BEKLEYEN MADDE....
[Alm. Naturphilosophie] [Fr. philosophie de la nature] [İng. philosophy of nature] [es. t. tabiat felsefesi]: 1- (Eski Yunandan yeniçağa değin doğa bilimleri ile aynı anlamda) Doğa üzerine; doğanın özü, biçimleri ve gerçekleri üzerine bilim. Newton bile kendi evren mekaniğini
Yazılıyor...Cahid ŞENEL (İstanbul Üniversitesi)
[İng. law of nature] [Fr. loi de la nature; loi naturelle ] [Es. T. kanun-ı tabîî]
Yazılıyor...Cafer ŞAKAR (Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi)
[Alm. Naturzustand] [Fr. état de nature] [ing. state of nature] İnsanların devlet olmadan veya kurulmadan önce içinde yaşadıkları düşünülen varsayımsal durum
Gökhan Murteza (Kırklareli Üniversitesi)
[Alm. Naturrecht ] [Fr. droit naturel ] [İng. natural law ] [Lat. ius naturale, lex naturalis ] doğal hukuk teorisi, insan eylemlerini kendisi ışığında yargılayacağımız evrensel standartların bulunduğunu, ahlaki ve hukuki düzenin nesnel olarak geçerli evrensel standartlarının bulunduğunu öne sürer.
Funda GÜNSOY (Uludağ Üniversitesi)
[Fr. lumière naturelle] [Lat. lumen naturale] [es. t. nur-i tabii]: Doğal bilgi yetisi. Bu anlamda: 1- (Plotinos ve Augustinus'ta) İnsanın içinde bulunan ve bilgi elde etmeye olanak sağlayan
YAZARINI BEKLEYEN MADDE....
[Alm. Naturalismus] [Fr. naturalisme] [İng. naruralism] [es. t. tabiiye]
Yazılıyor...Ömer Osman SARI (Kırklareli Üniversitesi)
[Alm. Übernatürlich] [Fr. surnaturel] [İng. supernatural] [es. t. fevk-at-tabia]: 1- Doğanın üstünde olan. 2- Doğa yasalarına bağlı olmayan. 3- Doğa gerçekleriyle açıklanamayan.
YAZARINI BEKLEYEN MADDE....
[Alm. wahr, / richtig] [Fr. vrai] [İng. true] [Lat. verus]
YAZARINI BEKLEYEN MADDE....