[Alm. Bestimmung] [Fr. détermination] [ing. determination] [Lat. determinatio] [es. t. tayin]: 1- Sınırlanma; bir kavramın anlamının, içeriğinin saptanması; bir düşünce nesnesinin yapısının ya da sınırlarının tam olarak belirlenmesi işi. 2- (Mantıkta) Belirtilerin katılmasıyla kavramın kapsamının da
YAZARINI BEKLEYEN MADDE....
[Alm. Determinismus] [Fr. déterminisme] [İng. determinism] [Lat. determinare = sınırlama, belirleme] [es. t. icabiye]: I- (Doğa bilimlerinde) Evrende bütün olup bitenlerin nedensellik bağlantısı içinde belirlendiğini öne süren görüş. II. (Tanrıbilimde) Evrendeki olayların yanısıra insanın istencini
YAZARINI BEKLEYEN MADDE....
[Alm. Indeterminismus] [Fr. indéterminisme] [ing. indeterminism] [Lat. in-de-terminare = sınırlanmama, belirlenmeme] [es. t. laicabiye]: 1- (Genel olarak) Nedensellik yasasına bağlı olmayan, bir nedene bağlanmayan olay ve durumların da bulunduğunu öne süren görüş. 2- (Özellikle ahlak felsefesinde) İ
YAZARINI BEKLEYEN MADDE....
[Alm. indefinit, unbestimmt] [Fr. indéfini] [İng. indifinite] [Lat. in- definitus] [es. t. gayr-i muayyen]: 1- Sonu nereye varacağı bilinmeyen, böylece sonlu mu sonsuz mu olduğu üzerinde bir şey söylene- meyen dizi. 2- Verilmiş bir terimin yalın ve salt değillenmesiyle kurulmuş kovram (ör. insan-olm
YAZARINI BEKLEYEN MADDE....
[Alm. explizit] [Fr., İng. explicite] [es. t. sarih]: Açılmış, ortaya serilmiş; açık, belli; açıkça dile getirilmiş, bildirilmiş. Karşıtı bkz. örtük.
YAZARINI BEKLEYEN MADDE....
bkz. aksiyom
[Alm. Axiomatik] [Fr. axiomatique] [İng. oxiomatics] 1- — Tümdengelimli dizgelerde, bütün dizgenin temelinde bulunan ve bütün önermelerin tanıtlanması için gerekli olan, ama kendileri ta- nıtlanamayan önermelerin bütünü. (Eskiden matematikte bunlar — belit (aksiyom), — koyut (postulat) ve — tanım di
YAZARINI BEKLEYEN MADDE....
bkz. sorunsal yargı.
[Alm. Gedächtnis ] [Fr. mémoire ] [İng. memory ] [Lat. memoria ] [Es. T. hafıza ] Genel tanımı. 1. Geçmişte yaşanan deneyimlerin sonraki süreçlerde de anımsanmasını sağlayan zihinsel yeti. 2. Tüm izlenimlerimizin ve algılarımızın yeniden bir bilinç düzeyine çıkarılmasını sağlayan bilişsel süreç. 3.
Mehmet Şirin ÇAĞMAR (Dr.)
[Alm. Ich] [Fr. moi] [İng. myself] [Lat. ego] [es. t. ene]: 1- Bilinçli bireyin kendini başkalarından ayırmasını dile getiren sözcük. 2- Bilinç edimlerinin taşıyıcısı. (Ör. Descartes'ta düşünen varlık, düşünen töz; Flume'da tasarımlar demeti.)
Yazılıyor...Cemzade KADER (Karamanoğlu Mehmet Bey Ünive